Özet
Abbasoğulları, Emeviler'in iktidarı sürecinde Alioğullarının hilâfet taleplerine ve bu doğrultuda giriştikleri
savaşlara destek vermeyerek, Alioğullarının çektiği sıkıntı ve eziyetlere karşılık, Emevilere karşı
ayaklanmamaları tavsiyesinde bulunmuşlardır. Fakat Abbasoğullarının (H.96/M.715) tarihinden itibaren
başlayan ihtilal hazırlıkları ve akabinde Emevileri devirmelerinden sonra kendi konumlarını güçlendirip,
kendilerine geçen hilâfet makamını meşrû bir zemine oturtarak bu makamın kendi hakları olduğu tezini
vurgulamışlardır. Abbasoğullarının kendilerini Hz. Peygamberin (sav) Ehl-i Beyt'inden saymaları tabiî idi.
Ancak onlar, Alioğullarının tarihi olarak yüklendikleri misyona benzer bir avantajı elde edememişlerdi. Bu
misyon, bizzat Hz. Ali’nin hilâfetiyle tesis edilmiş, bilâhare oğullarının, özellikle Hz. Hüseyin’in, aynı pâyeyi
taleple ortaya çıkışlarıyla halk arasında destek kazanmış, başarılı olamasalar da, gerek Ali evlâdının, gerekse
onlar adına başlatılan isyanların Emevi iktidârından bunalmış geniş kitlelerce ümit beklentisi oluşuyla da iyice
kemikleşmişti. Bu misyon ve liderlerine türlü anlamlar yüklenmiş ve her ne kadar çerçevesi ve muhtevâsı
değişken, muğlak ve çeşitli de olsa, genel Alioğlu hareketinin gittikçe ifrâta kaçan bir taraftar kitlesi oluşmuştu.
Bu yüzden Abbasoğulları adına başlatılacak bir hareketin, kısa sürede kendini böyle güçlü bir misyonun öznesi
haline getirecek tezlere sarılması gerekiyordu. Bu tezlerin en önemlisi, hilâfetin sadece Abbasoğullarının bilek
gücüyle kazandıkları bir şey olmadığını, bu mevkinin onların atalarının hakkı olduğunu ve esâsen atalarının da
bu haklarını talep yönünde girişimlerde bulunduklarını isbâta yönelik olanıdır.
Anahtar Kelimeler: Abbasoğulları, Alioğulları, Hilâfet, İmâmet, Meşrûiyyet
Abstract
Abbasids, did not support the demands of Aliogul's for the Caliphate and the wars they waged in the process of
power of the Umayyads. They advised them not to rebel against the Umayyads. However, after the
revolutionary preparations of Abbasids starting from 715 onwards and following the overthrow of the
Umayyads, in order to strengthen their position, they emphasized the position of the caliphate in legitimate
grounds and stressed that it was their rights. It was true that the Abbasids counted themselves from the family of
the Prophet(saas): but they were not able to achieve an advantage similar to the mission of the Aliogul's. This
mission was established by Hz. Ali himself and then, his sons, especiallh Hz. Huseyin, received support from the
public due to their emergence with the same demand. Aliogul's rebellion, even if they did not succeed, created
the expectation of the hope for many people. This mission and its leaders have different meanings. and although
the frame and its content were variable, vague and diverse, this general Alioglu movement had became
increasingly vociferous. For this reason, a movement to be initiated in the name of Abbasoğulları, had to hold on
to the these which would soon become the subject of such a powerful mission in a short time. The most
important of all is the thesis that the caliphate is not something that is gained only by the power of the Abbasids.
this position is the right of their ancestors and they are attempting to demand the rights of their ancestors.
Keywords :Abbasids, Aliogullari, Caliphate, İmammate, Legitimacy.